Reflü Kalp Ritmini Bozar Mı?

Reflü kalp ritminin bozulmasına neden olabilir ancak bu reflünün tek başına sebebiyet verebileceği bir durum da değildir. Reflü belirtileri itibariyle kimi zaman kalp krizi gibi oldukça ciddi durumlarla karıştırılmaktadır. Reflü aslında oldukça yaygın bir mide hastalığıdır.

En basit tabirle; midenin oldukça asidik bir formda olan sıvısının bir sebeple yemek borusuna kadar çıkmasıdır. Mide ve safra sıvısı oldukça asidik bir yapıda olduğu için yemek borusunda rahatsızlığa sebep olur.

Bu rahatsızlık kimi zaman öyle şiddetli olur ki, kişi reflü atağı esnasında kalp krizi geçiriyor olduğunu düşünebilir. Çünkü reflüde de göğüs bölgesinde baskı, yanma, sıkışma gibi kalp krizine benzer belirtiler görülür. Ancak reflü tek başına kalpte ritim bozukluğu yaratan bir hastalık değildir.

Reflü Nedir?

Reflü Kalp Ritmini Bozar Mı?

Reflü bir sindirim sistemi problemidir ve oldukça yaygın bir durumdur. Mideye giden besinler mide sıvısı ile karıştığında, ağızda başlamış olan sindirim süreci devam eder.

Mide öz sıvısı sindirim sağladığı için oldukça asidik bir yapıdadır. Dolayısıyla iç organlarla teması halinde tahrişe sebep olabilecek bir yapıdadır. Bu noktada yemek borusunun alt kısmında bulunan kapakçık sayesinde mide sıvısının yemek borusuna kaçması önlenir.

Ancak bazı durumlarda bu kapak çok sık aralıklarla açılıp kapandığı için mide içeriği yemek borusuna geri kaçabilir. Bu duruma reflü denmektedir.

Reflünün uzun süre boyunca tedavi edilmemesi vücut için zararlıdır. Vücutta özellikle;

  • Yemek borusu,
  • Yutak,
  • Akciğeri,

gibi bölgelerin ciddi hasar almasına neden olabilir. Bu sebeple reflü şikayeti olan kişiler muhakkak bir hekime gitmelidir.

Reflü Belirtileri Nedir?

Reflü Kalp Ritmini Bozar Mı?

Reflü belirtileri genellikle yemek yedikten yarım saat sonra ve geceleri ortaya çıkmaktadır. Reflü en çok göğüs bölgesinde rahatsızlığa neden olur. En yaygın şikayetler;

  • Midede ekşime,
  • Yanma hissi,
  • Gaz çıkarma isteği,
  • Geğirme,
  • Kusma hissi ve kusma,
  • Yutmada zorluk,
  • Ağıza acı su gelmesi,
  • Mide bulantısı,

olarak sıralanabilir. Birçok hasta bu ve benzeri şikayetlere sahiptir.

Ancak reflünün özellikle ilerleyen aşamalarında daha ciddi ve rahatsız edici belirtiler ortaya çıkabilir. Bunların en başında ise mide sıvısının sıklıkla yemek borusuna çarpması sonucunda bölgedeki sinirlerin tahrip olması vardır.

Bu sinir tahribatı neticesinde göğüste, boğazda, kalpte veya kollarda çeşitli şikayetler görülebilir. Bu noktada reflü; boğaz reflüsü, göğüs reflüsü olarak belirti gösterebilir.

Reflü Tedavisi Nasıldır?

Reflü hastalığın erken dönemlerinde tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Aksi halde ilerleyen dönemlerde reflü daha ciddi hastalıklara yol açabilir. Reflüye ilk olarak ilaç tedavisi ile başlanır. Bu ilaç grupları çeşitlidir. İlk olarak mide asidini baskılamaya yönelik ilaçlar tercih edilebilmektedir.

Bir diğer ilaç tedavisi ise şuruplar ile yapılır. Bu şuruplar içildiğinde mide üzerinde kalan içeriğe sahiptir. Bu nedenle midede reflü hareketlenmesi başladığında yemek borusundan yukarı çıkan sıvı, asidik mide sıvısı yerine yüzeyde kalmış olan şurup olacaktır.

Ancak bu tedaviler mide kapakçığındaki gevşekliği ya da diğer anatomik nedenleri tedavi etmekte yeterli değildir. En etkin tedavi yönteminin reflü ameliyatı olduğu bilinmektedir.

Reflü Ameliyatı

Reflü ameliyatı günümüzde oldukça farklı tekniklerle ve kolaylıkla yapılabilen ameliyatlardan birisidir. En yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biri yemek borusunun alt bölgesine radyofrekans uygulamasıdır.

Bu uygulama ile gevşemiş olan kaslar ve yıpranmış olan sinirler yeniden işlevini geri kazanır. Bölgedeki kaslanma desteklenmiş olur.

Bir diğer reflü ameliyatı tekniği ise endoskop yardımıyla mideye girilerek uygulanmaktadır. Bu yöntemde mideye girilir ve açıklık olan alana dikiş atılır. Bu sayede mide sıvısının dışarı çıkması önlenmiş olur.

Günümüzde reflü ameliyetları oldukça kolay ve hızlı gerçekleşebilmektedir. Hastalar operasyondan kısa bir süre sonra normal yaşantılarına geri dönebilirler.

Reflüye Ne İyi Gelir?

Reflünün başlıca nedenleri beslenme ve yaşam tarzıdır. Elbette mevcut bir anatomik bozukluk reflü ihtimalini arttıran sebepler arasında yer alır. Kimi zaman yaşam tarzı değişikliği reflü için tetikleyici olabilir.

Bu durumda alınacak çeşitli önemlerle reflü şikayetleri ortadan kaldırılabilir. Özellikle kişi beslenmesine dikkat ederek reflü semptomlarından büyük ölçüde kurtulabilir. Örneğin:

  • Çiğ meyve sebze yerine haşlanmış olarak tüketmek,
  • Yağ oranı düşük besinler tercih etmek,
  • Kilo vererek ideal kiloya ulaşmak,
  • Limonata, portakal suyu, kola, gazoz gibi asit içeriği yüksek içecekleri tercih etmemek,
  • Kakao ve kakao içeren ürünler reflü ataklarını tetikleyebileceğinden çikolata gibi besinlerden kaçınmak,
  • Çay ve kahve gibi kafeinli içeceklerin tüketimini sınırlandırmak,
  • Salça ve yoğun baharatlı soslardan uzak durmak,
  • Yemeklerden hemen sonra yatmamak,
  • Sigara ve alkol gibi alışkanlıkları terk etmek,

reflüye bağlı semptomların azalmasına katkıda bulunabilir.

Çocuklarda Reflü

Reflü her yaş grubunda görülebilen hastalıktır. Çocuklarda ve hatta bebeklerde de karşılaşılabilen bir durumdur. Çocuklarda reflü tanısı koymak için öncelikle fiziki muayene gereklidir. Bunun yanı sıra çocuğun tıbbi öyküsü tanı için oldukça önemlidir.

Klasik reflü hastalığında fiziki muayene ile tanı kolayca konabilir ancak daha farklı şikayetlerle başvuran hastalarda ve daha küçük çocuklarda detaylı incelemeye ihtiyaç duyması mümkündür.

Bu noktada çocuğun nasıl beslendiği, sıkça tercih edilen gıdalar, öksürük şikayetlerinin olup olmadığı araştırılmalıdır. Endoskopi ile yemek borusu görüntülenebilir ve mide giriş çıkışında anatomik bir bozukluk olup olmadığı da böylece netleştirilir.

Çocuklarda Reflü Tedavisi

Genel itibariyle çocuklardaki tedavi ve dikkat edilmesi gereken unsurlar, yetişkinlerdekinden farklı değildir. Reflü tanısı almış olan çocuğun acılı, baharatlı, asitli, yağlı ve kakaolu gıdalardan uzak durması beklenir. Azar azar ve sık sık beslenmek, aşırı tok halde yatmamak, aşırı dar kıyafetler giymemek önem taşır.

Çocuklarda cerrahi tedaviye nadiren ihtiyaç duyulmakta ve nadiren tercih edilmektedir. Yaşam tarzında düzenli bir değişikliğe gidilmesi genellikle yeterli olabilmektedir. Ancak kimi vakalarda nadiren de olsa cerrahi tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir.

Mide hayatımız boyunca sindirim sistemimizin temel organı olarak işlevini sürdürür. Midenin hastalanması tüm vücudun işleyişini olumsuz etkileyeceğinden bu gibi durumlarda hızlı bir şekilde hareket ederek midenin tedavi edilmesi gerekir.

Çocuklarda ya da yetişkinlerde olması fark etmeksizin midenin tedavi edilmesine ilişkin reflü rahatsızlığı dikkate alınmalı ve mutlaka uzman yardımı alınmalıdır. Reflü rahatsızlığının giderilmesinde ilgili tedavi kanallarından ancak bir uzman emin olarak faydalanabilir. Uzman yardımı olmadan kendi kararlarınız ile reflünün tedavisine yönelik uygulama yapmayın. Reflü rahatsızlığı erken evrede kolayca tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.